Bilim ve Din Sitesi


  • 05.14.2013
    Kitabımın gördüğü ilgi üzerine Cumhuriyet gazetesinin benimle yapmış olduğu yeni röportaj : Ateistlere Ayrımcılık Artıyor

    06.14.2012
    Kitabım Ateizmi Anlamak çıktı. Kitabı edinme seçenekleri için: Ateizmi Anlamak

    06.19.2012

    “İnanç Özgürlüğü Girişimi” / “Freedom of Religion or Belief Initiative” tarafından benimle yapılan röportaj bugün yayınlandı: Türkçe:İÖG İngilizce:FoRB

    01.12.2010

    Radikal gazetesinden Berrin Karakaş, bizimle Türkiye’de Ateizm üzerine yaptıkları röportajın küçük bir bölümünü şu yazıda yayınlamış: Türk Ateistler Rahatsız

    Röportajın tamamını şurada okuyabilirsiniz: Radikal röportajı

  • Ateizme İnternet Sansürü

    Gönderen 21/01/2018 18:02

    İnternet pek çok alanda devrim yarattı. Bunlardan bir tanesi internette din ve inanç konularının çeşitli sanal ortamlarda özgürce tartışılmasıdır. İnternette mevcut çok sayıda mesaj panosu ve forum, normal olarak gunlük hayatta rahatça gündeme getirilip tartışılamayacak pek çok hassas konunun internet ortamında rahatça tartışılabilmesine ve insanların farklı görüşlerden kişilerle rahatça buluşup iletişime geçebilmesine imkan sağlamıştır.

    Bu durum, özellikle günlük hayatta fikirlerini rahatça duyuramayan ateist/agnostik ve genel olarak inançsız kesimden kişiler için kendilerini ifade etme özgürlüğü açısından çok önemli bir gelişmedir.

    Ne yazık ki, bu derece özgürlüğü benimseyemeyen ve bugünün internet çağında hala yasakçı ve sansürcü zihniyete sahip bazı kesimler internetteki bu ortamlara savaş açmış durumdadır. Bunların başında internette kendi işine gelmeyen içeriğe sahip tüm web sayfalarını kapattırmayı kafasına koymuş Adnan Oktar ve ekibi gelmektedir.

    Adnan Oktar ve ekibi içlerinde wordpress.com, geocities.com, google.groups.com, ateizm.org, gazetevatan.com ve richarddawkins.net’in de bulunduğu 60’ın üzerinde web sayfasına Türkiye’den olan erişimi mahkeme kararlarıyla engelletmiş bulunuyor.

    Kullandıkları yöntem bu sayfalarda kendi kişilik haklarına hakaret edildiği dolayısıyla dava açmak. Fakat pek çok site sahibi, ne kendileri hakkında dava açıldığını duyuyor, ne herhangi bir uyarı alıyor, Adnan Oktar büyük ihtimalle kendi sempatizanı olan bazı yargıçları ve mahkemeleri kullanarak, canının istediği web sayfasını kapattırabiliyor.

    İnternetteki pek çok web sitesi, isteyen herkesin yorum yazmasına veya mesaj yapıştırmasına imkan tanıyan teknik özelliklere sahip olduğu için, internet yazılı basın ile bir tutulamaz. Gazete sansürlerinde, bir gazetede yazılan tüm yazıların içeriğinden gazetenin yetkilileri sorumlu olduğu için, gazetenin bu içerik sebebiyle sansürlenmesi, her ne kadar sansür her durumda yanlış olsa da, en azından biraz daha yerli yerine oturan bir uygulama idi. Halbuki internette intaraktif site işleten insanlar, sitelerine her gün yapıştırılan binlerce ziyaretçi yorumu ve mesajından sorumlu tutulamaz, tutulmamalıdır. Bu konuda mevcut kanunların internete uygulanamaması gerekir. İnternet başlı başına farklı bir ortam olup, internet için gerekirse ayrı yasal düzenleme getirilmelidir.

    Bir de işin şurası var ki, internette evrim, ateizm, inanç-inançsızlık gibi konularda içeriğe sahip web sayfalarını en eski tarihlerinden beri takip etmiş biri olarak yakından biliyorum ki, Adnan Oktar’ın kapattırdığı sitelerden içeriği bu yönde olanların bile aslında çok azı bu yukarıda bahsettiğim interaktif içerikten kaynaklanan handikapa sahip. Bu sadece birkaç forum sitesinin durumu. Pek çok durumda, Adnan Oktar’ın kapattırdığı bu tür siteler sadece siteyi işletenin kontrolünde olan ve hakaret kabul edilebilecek türde içeriğe sahip olmayan yorum, makale ve bilimsel içerikli sayfalardır.

    Ateist/agnostik bakış açısından yazılmış veya evrim teorisini savunan içeriğe sahip tüm web sayfalarını Adnan Oktar kendine hedef seçmiş ve bunlar arasında pek çok blog başka tür sayfayı sırf içeriğini beğenmediği için kapattırmıştır.

    Bunları kapattırırken de anlaşıldığı kadarıyla bunu ihtiyati tedbir kararları aldırarak yapmaktadır. Yani mahkeme, içeriğin kanuna aykırı olduğuna değil, kanuna aykırı olup olmadığının tespitine kadar sitenin tedbir sebebiyle kapatılması mantığına dayalı olarak kapatma kararı almaktadır.

    Fakat bu siteleri işleten pek çok kişi bu işi amatör olarak yaptıklarından, mahkeme karşısına çıkıp sitelerinin içeriğinde kanuna aykırı bir şey olmadığını kanıtlamaya uğraşmak veya avukat tutup masraf yapmak yerine, çok daha kolay olan aynı siteyi başka bir adresten tekrar açmak yolunu seçmektedirler.

    Dolayısıyla, aslında bu site kapatmalar beyhude bir uğraştır. Zaten sitelerin tamamen kapatılması veya erişiminin gerçekten de önüne geçilemez biçimde engellenmesi de sözkonusu değildir. Bugün internette ‘kapatılan sitelere erişim’ diye arama yaptığınızda, bu şekilde erişimi engellenmiş pek çok sayfaya nasıl ulaşılabileceğine dair pek çok teknik bilgi içeren sitelerle de karşılaşabilirsiniz. Bilgisayarınızın DNS ayarını değiştirmekten tutun (ki çok kolay bir iş), çeşitli programlar veya aracı web siteleri kullanarak bu yasaklı adreslere ulaşmak mümkündür. Ve aslında bu işlemler yüksek teknik bilgi falan da gerektirmemektedir. Sadece insanların bunun mümkün olduğunu bilmesi ve biraz vakit ayırıp gerekeni yapması gerekmektedir.

    Kısacası, yasaklı adreslere erişim yasaktan sonra dahi mümkündür ki dediğim gibi bu tür pek çok site aynı zamanda aynı içerikteki başka bir siteyi başka bir adresten de açtığı için kendilerine aslında yasaksız bazı adreslerden de ulaşılabilmektedir.

    Yani bu sansür hem boş bir iştir hem de zaten buna yeltenmek bile fikir özgürlüğü açısından yanlıştır. Bu konudaki kanunlar ise hem eksik hem de zaten bu haliyle bile bahsettiğim türde web sayfalarına aslında uygulanamayacak kanunlardır.

    Çünkü internet sansürlerinin dayandığı iddia edilen yasa daha çok küçük çocukların korunmasına yönelik ve müstehcen, şiddet içerikli ya da başka türlü sakıncalı olan sitelerle ilgilidir. Ya da Atatürk’e hakaret, vs gibi bazı durumları da kapsayan bu kanun, yukarıda bahsettiğimiz türde içeriğe sahip web sayfalarına hiçbir şekilde uygulanabilecek bir kanun gibi gözükmemektedir.

    Zaten yukarıda bahsettiğim gibi, kapatmalar ya kişisel hakaret iddiasıyla ya da ihtiyati tedbir kararlarıylarıyla çıkartılmakta. Dolayısıyla, ortada yanlış ve hukuka aykırı bir uygulama vardır.

    Kapatılan siteler arasında yukarıda değindiğim türde olanların tekrar açılmasına imkan verecek yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını ve sözkonusu sitelerin tekrar açılmasını diliyorum.

    Ayrıca kamuoyunu, Adnan Oktar’ın internette estirdiği terör konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Yeterli kamuoyu baskısı oluşursa, bu kapatmalar bu kadar keyfi yapılamaz.

    Bir Cevap Yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir