Bilim ve Din Sitesi


  • 05.14.2013
    Kitabımın gördüğü ilgi üzerine Cumhuriyet gazetesinin benimle yapmış olduğu yeni röportaj : Ateistlere Ayrımcılık Artıyor

    06.14.2012
    Kitabım Ateizmi Anlamak çıktı. Kitabı edinme seçenekleri için: Ateizmi Anlamak

    06.19.2012

    “İnanç Özgürlüğü Girişimi” / “Freedom of Religion or Belief Initiative” tarafından benimle yapılan röportaj bugün yayınlandı: Türkçe:İÖG İngilizce:FoRB

    01.12.2010

    Radikal gazetesinden Berrin Karakaş, bizimle Türkiye’de Ateizm üzerine yaptıkları röportajın küçük bir bölümünü şu yazıda yayınlamış: Türk Ateistler Rahatsız

    Röportajın tamamını şurada okuyabilirsiniz: Radikal röportajı

  • Gönderen 22/12/2017 21:36

    KİTAPLAR

    Kitap Sayısı: 48

    [ Sağduyu /J. Meslier ] [Din ve İnsan Sorunu / H. Portakal ] [ Totem ve Tabu / S. Freud ]  [ Deccal / F. W. Nietzsche ] [Kuran'ın Kökeni / A. Tekin ] [Kendini Arayan Tanrı / S. Memili ] [Türklerin Müslümanlığa Geçişi / S. Aziz ] [Kuran İncil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökeni / M. İ. Çığ ] [Felsefe Tarihi / A. Weber ] [Şeriat ve Kadın / İ. Arsel ] [Tanrı ve Kadın / H. Aslan ] [ Dinsel Şiddet / F. Ercan ]  [Musa ve Tektanrıcılık / S. Freud ] [Tanrı Yanılgısı / R. Dawkins ] [ Kutsal Dehşet / J. A. Haught ] [Bir Tanrıtanımazla Din Adamının Tartışması / B. Şimşek ] [Dine Karşı Düşünce Tarihi: Laiklik / A. Bayet - J. Jaures ] [ Din ile Bilim / B. Russell ] [Böyle Buyurdu Zerdüşt / F. W. Nietzsche ] [Şeriat ve Kölelik / İ. Arsel ] [ Ateizm /R. Poidevin ] [Putların Alacakaranlığı / F. W. Nietzsche ] [ Tan Kızıllığı / F. W. Nietzsche ] [ Tarih Üzerine / F. W. Nietzsche ] [Neden Hıristiyan Değilim / B. Russell ] [ Din Üstüne / D. Hume ]  [Tanrıları Nasıl Yarattık / A. R. Ergüven ] [Evrenbilim ve Tanrı Kavramı / A. R. Ergüven ] [Göksel Dinlerde İnsan / Ö. Başargan ] [Gezgin ile Gölgesi / F. W. Nietzsche ] [ Bilim ve İman / S.Freud ] [Tanrı Varsayımı Üzerine / T. Ertunç ] [Bilim ve Şarlatanlık / H. Batuhan ] [Bilim, Din ve Eğitim Üzerine Düşünceler / H. Batuhan ]  [Nasıl Müslüman Olduk? / E. Aydın ] [ Din Savaşları / F. M. Coşar ] [Felsefe Sorunları / B. Russell ] [Kur'an ve Din (İG1) / E. Aydın ] [İslamiyet ve Bilim (İG2) / E. Aydın ] [İslamiyette Ahlak ve Kadın (İG3) / E. Aydın ] [İslamiyetin Ekonomi Politiği (İG4) / E. Aydın ] [İslamcılık ve Din Politikaları / E. Aydın ] [Milliyetçilik Türkiye'nin Çıkmazı / E. Aydın ] [Tehlikeli Düşünceler / B. Şimşek ] [Hume / Örsan K. Öymen ] [Ateizmi Anlamak / Aydın Türk ] ve Din Politikaları

     

    SAĞDUYU,
    TANRISIZLIĞIN İLMİHALİ
    Jean Meslier
    Kaynak Yayınları / Turan Dursun ve Aydınlanma Dizisi
    Bu kitap, Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle, 1928 yılında, Milli eğitim Bakanlığı Yayınları arasında "Aklı Selim" adıyla yayımlandı ve basımı İstanbul'da, Devlet Matbaası'nda eski harflerle gerçekleştirildi. Genç Cumhuriyet'in aydınlanma savaşçılarından Dr. Abdullah Cevdet'in bu çevirisi, 1929'da latin harfleriyle yeniden yayımlandı. Aydınlanma Çağı'nın filozoflarına esin kaynağı olan Jean Meslier bir rahipti. Yani, Fransa'nın Turan Dursun'u... Tüm dinleri kıyasıya eleştirdi. İnsan düşüncesiyle temas ettiği her noktada dini ideolojiyi yerle bir etti. Elyazmaları, Paris'te gizlice elden ele dolaştırıldı. O günün parasıyla 10 altın Lui'ye kapışıldı. Meslier'nin düşüncelerini yayma mücadelesi verenlerin başında gelen Voltaire; "Hiçbir şey Meslier'nin kitabından daha etkili olamaz" diyor. Ünlü filozoflardan D'Alambert'in ifadesi ise şöyle: "Dışarıdan az görünen kuvvetiyle bu derece etki yapan yanlızca top barutunu tanıyorum. Jean Meslier'nin kitabı top barutuna benziyor." Kaynak Yayınları, okura, döne döne okuyacağı, herkese önereceği bir Aydınlanma İlmihali sunuyor.

     

     

    DİN VE İNSAN SORUNU

    Hüsen Portakal
    Toplumsal Dönüşüm Yayınları / Tarih ve Din Dizisi

    Son yıllarda ülkemizde din, bir inancın sınırlarını aştı, adeta iki ideolojinin, iki dünyanın çatışma noktasına dönüştü ve bu oranda insana, insan varlığına saygı unutuluyor. Eğer diyor yazar "bir ilişki günah korkusu ya da sevap hesabı üzerine kuruluyorsa onda insana saygı yoktur". Elinizdeki bu Din ve İnsan sorunu kitabı çoğu kişinin kafasını kurcalayan birçok soruna ayrıca yanıt veriyor: Dinin eski kaynakları nelerdir? Din gerçekten gökten mi indi, yoksa insanın kendi ürünü mü? İnsan niçin bir dine inanıyor? Din hangi psikolojik gereksinimlere yanıt veriyor? Din olgusunu insanın dışında değil, insanla birlikte irdeleyen, insanı hem düşündüren, hem aydınlatan bir kitap "Din ve İnsan Sorunu".

     

     

    TOTEM VE TABU

    Sigmund Freud
    Sosyal Yayınları / Dünya Klasikleri / Kültür Dizisi

    Sigmund Freud (1856-1939) yaratıcısı olduğu psikanaliz metodu ve bıraktığı anıtsal eserler topluluğu ile çağdaş düşünceyi derinden etkilemiş bir bilim adamı ve düşünürdür. Onu, bu ünlü eserinde, psikanalizi toplum bilimleri alanına yayar ve uygularken görüyoruz. Freud'ün, günümüz nevrozlularıyla ilkel insanlar arasında kurduğu analoji abartmalı bulunsa bile, ilgi uyandırmaktan geri kalmaz. Ayrıca, bu eser, psikanalizin sentez ve yorum gücünü gösteren güzel bir örnektir.

     

     

    DECCAL,
    HRİSTİYANLIĞA LANET

    Friedrich Wilhelm Nietzsche
    Hil Yayınları / Felsefe-Sosyoloji Dizisi

    Antichrist, Nietzche'nin çıldırmadan hemen önce üzerinde çalışmakta olduğu bir dizi kitaptan, ilki ve tamamlayabildiği sonuncusudur. Burada "İsa Düşmanı" Deccal adını üstlenerek hristiyanlığa lanet yağdıran düşünür, "modern" Batı'nın tinsel temeline savaş açar. Bu "savaş", düşünürün hem en uzun tek çözümleyici metni, hem de gözünü budaktan esirgemeyen, en yıkıcı metnidir. Yerine göre gökgürültüsü izlenimi veren, yer yer de matrak geçen metin, dil ustası filozofun en olgun yazınsal ürünlerindendir. Aynı zamanda, din eleştirisi üzerinde birçok konudaki görüşlerini odaklaştırdığından, felsefesinin zengin kaynaklarından birini de oluşturur. Hristiyanlık üzerine olduğu kadar, müslümanlık ve budizm üzerine de görüşlerini serimleyen Nietzsche, genel olarak da din ile ahlak arasındaki ilişkiler üzerinde durur. Uzun yıllar "sansürlü" olarak yayımlanan bu kitabı, son yıllarda gerçekleştirilebilen güvenilir tam basımlarından Türkçeleştirerek ve 3. basımına eklediğimiz yeni notlarla sunuyoruz.

     

     

    KURAN'IN KÖKENİ

    Arif Tekin
    Kaynak Yayınları

    Arif Tekin'in bu çalışması, Aydınlık dergisinin düzenlediği 1999 Turan Dursun İnceleme ve Araştırma Yarışması'nda, Muazzez İlmiye Çığ'ın Kur'an İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni ve İbrahim Peygamber adlı çalışmalarıyla beraber birincilik ödülüne değer bulundu. Kitapta ağırlıklı olarak şu sorulara yanıt aranmaktadır: Muhammed'in yaşadığı dönemde Kur'an gibi bir kitabın insanlar tarafından hazırlanıp ortaya çıkması imkansız mıydı? Yoksa Kur'an'ı ortaya çıkarabilecek uygun bir sosyo-kültürel ortam ve gayet iyi bir yazar kadrosu mu vardı? Muhammed, iddia edildiği gibi okuryazar değil miydi? Yoksa bu iddia, Kur'an'a ananırlık kazandırmak amacıyla kullanılan bir taktik olup, aslında o kendini çok iyi yetiştirmiş, ekibini kurmuş, ayrıca dinler tarihi ve mitolojide uzman bir kişi miydi? İnsanların kurtuluşu için tek alternatif, iddia edildiği gibi Kur'an formülü müdür? Yoksa yaşadığımız çağda toplumu dinle yönetmeye kalkışmak, ateşle oynamak kadar tehlikeli bir düşünce midir? Arif Tekin, tüm bu sorulara akıl ve bilim çerçevesinde yanıt veriyor. Kitapta ele aldığı konuları, başta Kur'an olmak üzere hadis, tefsir, siyer, tabakat ve İslam tarihi gibi sağlam kaynaklara dayandırıyor.

     

     

    KENDİNİ ARAYAN
    TANRI

    Sedat Memili
    Kaynak Yayınları

    Sedat Memili, Mezopotamya mitolojilerinden esinlenerek hazırladığı bu kitabında, Tanrı, akıl, sevgi, umut, adalet ve inanç gibi kavramları felsefi boyutlarıyla ele alıyor. Yazar, araştırmacı-incelemeci gözüyle, okuru bir düş ve mantık yolculuğuna çıkarıyor. Söylenceyle gerçek, inançla bilim, geçmişle gelecek arasındaki ilişkileri ve çelişkileri şiirsel bir dille okura sunuyor. Memili, aradan yaklaşık altı bin yıl geçmesine karşın, birtakım inançların günümüze kadar gelmiş olduğunu mitolojik örneklerle ortaya koyuyor.

     

     

    TÜRKLERİN MÜSLÜMANLIĞA GEÇİŞİ
    Seyfeddin Aziz
    Kaynak Yayınları
    Bu eserde, Karahanlılar'ın Satuk Buğra Han yönetiminde İslamiyeti kabul etmelerinin öyküsünü bulacaksınız. Yerleşik hayat ve tarımda bir hayli ilerlemiş ve şehirler kurmuş olan Karahanlılar'ın, İslamiyete geçen ilk Türk kavmi olması doğaldı. Seyfeddin Aziz, elinizdeki romanda bu tarihsel süreci sınıfsal açıdan tahlil etmektedir. Çin Halk Cumhuriyeti'nde "Satuk Buğra Han" başlığıyla Uygurca yayımlanan bu eser, özel mülkiyet, sınıflaşma, devlet kuruculuğu, tektanrılı dinler ve uygarlığa geçiş arasındaki bağları incelemektedir.

     

     

    KURAN İNCİL VE TEVRAT'IN SÜMER'DEKİ KÖKENİ 

    Muazzez İlmiye Çığ
    Kaynak Yayınları / Turan Dursun ve Aydınlanma Dizisi 

    Muazzez İlmiye Çığ, 1914 ylında Bursa'da doğdu. 1931'de İlkokul öğretmeni oldu ve Eskişehir'de 4,5 yıl öğretmen olarak çalıştı. 1936'da, yeni açılan Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'ne girdi. Fakültenin Sumeroloji Hititoloji ve Arkeoloji bölümlerindeki eğitimini 1940 yılında tamamlayan Çığ, İstanbul Arkeoloji Müzelerine Çiviyazıları uzmanı olarak atandı. Müzede bulunan Sumer, Akad, Hitit dillerinde yazılmış 74 bin çiviyazılı belge üzerinde 33 yıl çalıştıktan sonra emekli oldu. Yurtiçinde ve yurtdışında çok sayıda bilimsel kitabı, makalesi yayımlandı. Muazzez İlmiye Çığ, Sumer kültürü üzerindeki çalışmalarını bugünde sürdürüyor. Yazar bu kitapta, Sumer dini ve edebiyatından Yahudilik, Hrsitiyanlık ve Müslümanlığa; bu dinlerin kutsal kitaplarına ulaşan etkileri ve konuları, belgeleriyle ve karşılaştırmalı olarak sunulmaktadır. Sumerliler, bu dinlerin çıkışından yüzlerce hatta binlerce yıl önce, siyasal yaşamlarını yitirmişlerdi. Ancak, Sumerliler, icat ettikleri ve istenileni yazacak biçimde geliştirdikleri yazılarıyla, Ortadoğu kavimlerini etkileri altına almışlar ve bu etki Batı dünyasına kadar uzanmıştır.

     

     

    FELSEFE TARİHİ

    Alfred Weber
    Sosyal Yayınları 

    Prof. Weber'in eseri, bir felsefe elkitabı olarak birçok meziyetleri olan bir eserdir. Yazar oldukça kısa sayılabilecek bir hacim içinde, esastan fazla fedakarlık etmeden bütün problemleri gözden geçirmeyi, bunları açık ve sade bir dille, hemen herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmayı başarmıştır. Felsefe tarihinin bir filozoflar ve doktrinler geçit resminden ibaret saymamış, problemlerin birbirine nasıl bağlandığını, birbirinden nasıl çıktığını göstermiştir.

     

    ŞERİAT VE KADIN

    İlhan Arsel
    Kaynak Yayınları / Turan Dursun ve Aydınlanma Dizisi 

    Bu kitap Şeriat'ın "Kadın" hakkındaki değer ölçülerinin eleştirisiyle ilgilidir. Bunları incelerken okuyucu muhtemelen şaşıracak, gözlerine inanamayacak ve yazarın abarttığını ya da uydurduğunu sanacaktır. Böyle bir kanıya mahal bırakmamak üzere şunu önemle belirtmekte yarar vardır ki kitapta yer alan hükümler Şeriat'ın temel kaynaklarından alınma olup, Devlet kuruluşları ve din adamları tarafından Şeriat eğitimi olarak halkımıza uhrevi ve dünyevi gıda şeklinde sunulmaktadır.
    TOPLUMSAL GERİLİKLERİMİZİN SORUMLULARI:
    DİN ADAMLARI

    İlhan Arsel 
    Kaynak Yayınları / Turan Dursun ve Aydınlanma Dizisi 

    Prof. Dr. İlhan Arsel bu kitabında, din adamının toplumsal gelişme içindeki rolünü araştırıyor. İslamda "din adamları sınıfı" (ruhbanlık) var mıdır? İslamcılar bu konuda ne der? "Akıl" ve "İman" arasında yüzyıllardır süren mücadelede din adamının işlevi nedir? Şeriatın içyüzü ve din adamının saltanatı... Din adamının toplumumuza bellettiği "din" anlayışı... Din adamına teslimiyet... Kan dökmenin "fazilet"i... İnsanı akılcılıktan ve düşünme gücünden yoksun kılıcı şeriat düzeninin sürdürücüsü olarak din adamı...
    TANRI VE KADIN

    Hıdır Aslan
    Berfin Yayınları / Araştırma - İnceleme Dizisi 

    Tanrı ve kadın adlı bu kitap, şeriatın kadına verdiği değer ölçülerini sergilemek ve Tanrı'dan geldiğine inanılan dört kitabı (Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an) kaynak alarak araştırıp, us ve mantık süzgecinden geçirmeye çalışıyor. Semavi dinlerin Tanrıdan geldiğine inandığı dört kitabın, söz birliği yapmışcasına kadını aşağılamasının amacı nedir? Tanrı kadını gerçekten "aşağılık" bir varlık olarak mı yarattı? Erkeğin yüceliği nereden geliyor? Erkeğin kendini doğuran kadına düşman olmasının perde arkasında ne var? Cinsiyet konusunda erkeği düşünce ve akılcılık dışına iten sır nedir?

     

    DİNSEL ŞİDDET

    Ferhan Ercan
    Toplumsal Dönüşüm Yayınları / Tarih ve Din Dizisi 

    "Yaşamım boyunca üç darbe gördüm. Her darbe sonrasında insan haklarının ayaklar altına alındığına tanık oldum. Yeni suçlar ve suçlular yaratıldı. Genellikle kurbanlar hep yalınkat insanlardı. Çalışmalarımın odağında insan haklarının yeralışı bundan..." "Bu araştırmada temel amaç; dünya genelinde uygulanmakta olan dinsel terörün nedenlerini ve kaynaklarını belirlemektir... Görülen o ki; tüm dinler toplumsal yapıların en bozuk olduğu süreçlerde ortaya çıkmışlardır. Bu nedenle de düzenleyici işlevler üstlenmişlerdir. Ancak dinlerin statik yapıları dinamik toplumlarla sürgit bir uyum sağlanmasına olanak vermemektedir... Dinsel terörün ortaya çıktığı ortamlar, bölüşüm sorunlarının yoğun olduğu toplumsal yapılardır. Bu nedenle günümüzde dinsel terörün kabarmasını yadırgamamak gerekir."

     

     

    MUSA VE TEKTANRICILIK

    Sigmund Freud
    Bağlam Yayınları / İnceleme - Araştırma Dizisi 

    Sigmund Freud, öldüğü yıl (1939) yayımlanan bu son yapıtında, bir din antropoljisi temellendirme işine girişiyor. Psikanalizin kurucusu, Firavun Akhenaton döneminde gerçekleşen dinsel ve estetik 'Devrim' sırasında, Mısır'da ortaya çıkan Tektanrıcılığın kökenlerini irdeliyor - ve Musa'nın, dolayısıyla da Yahudiliğin kökenleri üzerine yepyeni bir kuram oluşturuyor. Doğallıkla, öteki Tektanrıcı dinlere de göndermeler yapmayı gözardı etmeden... 'Musa ve Tektanrıcılık', Freud'un, bir ulus'un psikanalitik çözümlemesini, tıpkı daha önce birey'in psikanalizinde olduğu gibi, derin bir kavrayış gücüyle gerçekleştirdiğini gösteriyor.

     

     

    TANRI YANILGISI

    Richard Dawkins
    Kuzey Yayınları / Bilim-Felsefe 

    Hem bilimini hem de edebiyatını konuşturan Richard Dawkins'ten en temel gerçekleri sade bir dille ortaya koyduğu için olay yaratan bir başyapıt. Önsözündeki açıksözlü hedefiyle Dawkins bu kitabı okuduğunuzda sizin iyi bir ateist olmanızı hedefliyor.

     

     

    KUTSAL DEHŞET, DİNSEL CİNAYET

    James A. Haught
    Kuraldışı Yayınevi / Araştırma Dizisi 

    Araştırmacı gazeteci James A. Haught Kutsal Nefret adlı kitabında 90'lardaki dinsel çatışmaları anlatıyordu... Kutsal Dehşet'te ise din terörünün ne kadar eskilere dayandığını ve fanatiklerin inanç uğruna nasıl katliamlar yaptığını açıkça gözler önüne seriyor. Kalpleri çıkarılıp Aztek tanrılarına sunulan insanlar, kanlı Haçlı savaşları, cadılık suçlamasıyla yakılan kadınlar, tarifsiz işkencelerle öldürülen "sapkınlar" ve asılsız söylentiler yüzünden toplu halde katledilen Museviler... "Dinsel inançlara sığmadıkça insan kötülüğü böylesine zevkle ve acımasızca asla yapamaz" -Blaise Pascal-

     

     

    BİR TANRITANIMAZ'LA DİN ADAMI'NIN TARTIŞMASI 

    Bedrettin Şimşek
    Kaynak Yayınları / Çağdaş Edebiyat Dizisi 

    Bedrettin Şimşek, bu kitabında ölmek üzere olan bir tanrıtanımaz ile bir din adamı arasında geçen düşünsel çatışmayı, felsefi bir roman tarzında okura sunuyor. Ömek üzere olan hasta, ömrü boyunca Tanrı'ya inanmış, dinine bağlı olarak yaşamıştır. Ancak yaşadığı süreçler, ölümüne yakın, Tanrı ve din inancını sarsar ve tanrıtanımazlığa geçer. Son günlerini yaşayan tanrıtanımazla, onu düşüncelerinden döndürmeye çalışan din adamı arasında, Tanrı, ahiret, cennet, cehennem, adalet... vs. konularında uzun ve felsefi bir tartışma başlar. Kitap, okuru, bu tartışma süreciyle sorgulayıcı bir yolculuğa çıkarıyor.

     

     

    DİNE KARŞI DÜŞÜNCE TARİHİ / LAİKLİK
    Albert Bayet, Jean Jaures
    Broy Yayınları / Deneme-İnceleme Dizisi 
    Cemal Süreya'nın Fransız araştırmacısı Albert Bayet'den çevirdiği "Dine Karşı Düşünce Tarihi", özgür düşüncenin ilkçağdan günümüze kadar dinsel bağnazlığa karşı savaşımını dile getiriyor. Yirminci yüzyıl Fransa'sında laikliğin kurumlaşması yönünde çaba gösterenlerden biri olan Bayet, özgür düşüncenin eyleme en çok dönüşebilme ortamı olan bu ülkede bile hiç de kolay bir savaşım verilmediğini ortaya koyuyor. Uzlaşmaz gibi görünen din ve tanrıtanımazlık arasında karşılıklı saygı ortamının kurumlaşmasını savunan yazar, bu tutumunu şöyle dile getiriyor: "'Benim gibi düşünenlere kardeşim diyorum.' diye yazdığım için eleştirildim. Benim gibi düşünmeyenlere ise 'iki kez kardeşim' diyorum." Fransız Sosyalizminin önde gelen adlarından Jean Jaures'nin laiklik adlı meclis konuşması ise, bu incelemeyi bütünleyici bir özellik taşıyor.

     

     

    DİN İLE BİLİM
    Bertrand Russell
    Yapı Kredi Yayınları / Cogito Dizisi 
    Dünyanın pek çok bölgesinde din ve bilim savaşı geçmiş yüzyıllardaki gibi açıktan açığa sürmüyor mu? Pek çok insan, pek çok yönetici Engizisyon ve Karanlık Çağın dehlizlerinde iz sürmeye devam etmiyor mu? İnsanlar özgürlükleri ve mutlulukları konusunda hala büyük bir tedirginlik duymuyorlar mı? Yüzyıla damgasını vurmuş bir düşünür (aynı zamanda eylem adamı) olan Bertrand Russell'dan düşünce klasikleri arasına girmiş bir yapıt: "Din ile Bilim". Din ile Bilim'de Russell, kör inançla us, duygusal değerle gerçek değer arasındaki kesin ayrımın bilincine varılmadıkça gerçek anlamda bir ilerlemenin mümkün olamayacağını gösteriyor.

     

     

    BÖYLE BUYURDU ZERDÜŞT
    Friedrich Wilhelm Niezsche
    Asa Kitabevi 
    Ve birden uyandı belleği, dünle bugün arasında olup biten her şeyi bir bakışta kavradı. "İşte taş" dedi, sakalını sıvazladı, "bunun üstünde oturuyordum dün sabah; burada çıkmıştı falcı karşıma, ilk burada duymuştum demin duyduğum çığlığı, o büyük yardım çığlığını. Ey yüksek insanlar, yaşlı falcının bana dün sabah bildirdiği sizin sıkıntınızdı,-sizin sıkıntınıza ayartmak, baştan çıkarmak istiyordu beni: 'Ey Zerdüşt' demişti bana, 'ben seni son günahına ayartmaya geldim.' "Son günahıma mı?" diye haykırdı Zerdüşt, kendi sözlerine öfkeyle güldü; "son günahım olarak ayrılan neymiş bana?" -Ve Zerdüşt bir daha kendi içine kapandı ve yine iri taşın üstüne oturdu ve düşünceye daldı. Birden ayağa sıçradı,-"Acıma! Yüksek insanlara, acıma" diye haykırdı, yüzü değişti, tunç kesildi. "Eh! O da gününü doldurdu! Benim acı çekmem, acımam da ne ki! Ben mutluluk için mi çırpınıyorum? Ben eserim için çırpınıyorum! Eh! Aslan geldi, çocuklarım yakında, Zerdüşt olgunlaştı, saatim geldi: Bu benim sabahım, benim gündüzüm başlıyor: gel artık, gel, ey büyük öğle!" -Böyle buyurdu Zerdüşt; mağarasından ayrıldı: karanlık dağlardan ağan bir sabah güneşi gibi tıpkı, parıl ve güçlü.

     

     

    ŞERİAT VE KÖLELİK
    İlhan Arsel
    Kaynak Yayınları / Turan Dursun ve Aydınlanma Dizisi 
    İslam ile kölelik ilişkisi tartışmalarında İslamcılar genellikle kaçamak tutumlar alırlar. Köleliği sürdüren ve kurumsallaştıran İslam kaynakları karşısında zor duruma düşerler. Bu durumda, "İslam, köleye çok merhametli davranmayı istiyor" diyerek, İslamın kölelerin durumunu iyileştirdiğini, köleleri efendilerinin seviyesine yükseltmeye çalıştığını vb. öne sürerler. Ancak, İslam şeriatı "zamandan ve mekandan münezzeh"tir. Yani tabudur ve değiştirilemez. Kölelik kurumu İslamda kabul edilmiştir; bu, "Tanrı emri"dir. İslamcılar, işte bu yüzden, "kölelik" tartışmalarında "takiyyeci" bir tutum alırlar... Prof. Dr. İlhan Arsel, bu çalışmasında, İslamın kölelik karşısındaki tutumunu, tüm yönleriyle ele almaktadır. Yazar, konuyu ele alırken, başta Kur'an olmak üzere "en sahih" İslam kaynaklarına dayanmaktadır.

     

     

    ATEİZM
    Robin Le Poidevin
    Ayrıntı Yayınları / İnceleme Dizisi 
    Bu kitabın bir politik mesajı varsa, o da hoşgörü çağrısıdır. Ateistler ve Tanrı'ya inananlar eğer birbirlerini anlayabilirlerse yan yana barış içinde yaşayabilirler. Ve taraflardan biri ötekini ahlâki olarak yoz ya da akıl dışı olarak elinin tersiyle ittiği müddetçe, karşılıklı anlayış ortamına hiçbir zaman erişilemeyecektir. Başka şeyler bir yana, din üzerine felsefi düşünce üretmek tam tersine karşılıklı anlayışı öne çıkarır. Ve doğrulama yükü yalnızca Tanrı'ya inanların sırtında değildir. Ateistler, hatta dünya hakkında pozitif bir önerme ortaya koymakla ilgilenmeyen ve hayatlarını basitçe Tanrı'ya referans yapmadan sürdüren ateistler de doğrulanmaya muhtaç varsayımlarda bulunurlar. Bu kitabın başlığında yansıtılan düşünce şudur: Ateizm, karşısında olduğu kadar yanında da tezler ileri sürülmesi gereken bir şeydir.

     

     

    PUTLARIN ALACAKARANLIĞI
    Friedrich Wilhelm Nietzsche
    Tümzamanlar Yayınları
    Belirli durumlarda bana daha uygun gelen bir iyileştirme biçimi de, seslerinden tanıyıp putları ortaya çıkarmak... Dünyada gerçekliklerde çok putlar var: Bu benim bu dünya için 'kem bakışım'dır, 'kem kulağım'dır... Öncelikle burada, çekiçle sorular sormak ve belki de yanıt olarak şişmiş bağırsakları anlatan o ünlü boş tınıyı duymak -kulaklarının arkasında kulakları olan biri için ne zevkde kaldığı benim gibi yaşlı bir ruhbilimci ve bir sıçan avcısı için ne zevk!.. Bu yazı da -başlık eleveriyor bunu- herşeyden öte bir dinlenme, bir güneşlenme, ruhbilimcinin avareliğine bir kaçıştır. Yoksa yeni bir savaş mı? Çekiçle vurularak yeni putlar mı ortaya çıkarılıyor?.. Bu küçük kitap büyük bir savaş ilanıdır; putların ortaya çıkarılmasına gelince, bu kez zamanını putları değil, çekiçle -bir diyapozonla dokunur gibi -vurulan sonsuz putlar söz konusudur.- Artık o eski, ikna edici, şişirilmiş putlar yoktur... Boş olanları da... Ama bu olanların en çok inanılan putlar olmalarını engellemiyor; ve bunlar, özellikle en soylu olanlarca, putlar olarak adlandırılmıyor...

     

     

    TAN KIZILLIĞI
    Friedrich Wilhelm Nietzsche
    İmge Kitabevi Yayınları / Felsefe Dizisi 
    Bugüne değin iyi ve kötü üzerine en berbat düşünceler ortaya kondu. Bu, her zaman çok tehlikeli bir şey oldu. Vicdan, iyi bir şöhret, cehennem; duruma göre polisin bizzat kendisi önyargısızlığa izin vermiyordu ve vermiyor. İşte günümüz ahlakı üzerine, her otorite karşısında alınan tavırda olduğu gibi, düşünmemek, pek de konuşmamak gerekiyor. Burada itaat edilir! Dünya var olduğundan bu yana hiçbir otorite kendisinin eleştiri konusu yapılmasına istekli görünmemiştir...

     

     

    TARİH ÜZERİNE
    Friedrich Wilhelm Nietzsche
    Say Yayınları 
    Felsefe dünyasının Chopin'i olarak niteleyebileceğimiz F. Nietzsche, zamanının tüm değerlerine baş kaldırarak insanın iç yapısına ilişkin görüşleriye S. Freud'un kuramlarını öncelemiş, XVIII. yy. ın liberal Aydınlanma düşüncelerine karşı çıkmış, Demokrasi yerine Aristokrasiyi önermiş, ateizmi savunmuş, yararcı ahlaka saldırmış, insandaki yıkıcı (Dionisos) ve yapıcı (Apollo) yana dikkati çekmiş bir düşünürdür. Bilgi, tarih ve değerler alanına acımasız eleştiriler yönelten Nietzsche, bilgiye ilişkin instrümentalist kuramı geliştirerek Pragmatisme ve Instrümentalisme öncülük etmiş, doğruluğun ölçütü konusunda da perspektivist çözümlemeyi temellendirmiştir. Yanlış anlaşılan "Üstüninsan" kavramıyla 1930'ların Almanya'sında düşünceleri Nasyonal Sosyalistler'ce saptırılarak kendi görüşleri doğrultusunda kullanılan Nietzsche'nin felsefesi bu nedenle bir çırpıda derlenip toparlanamamakla birlikte, yine de yaşama, tutkuya varan bir sevgiyle bağlanma olarak özetlenebilir. Somut yaşamı en üstün değerlerden biri olarak benimseyen filozof, bir moralist, deneme ve aforizmalar yazarı, dil ustası ve ozan olarak çağımızı etkilemiş, düşünceleriyle de tüm Batı metafiziğine mantıksal bakımdan son vermiştir.

     

     

    NEDEN HRİSTİYAN DEĞİLİM ?
    Bertrand Russell
    Toplumsal Dönüşüm Yayınları / Tarih ve Din Dizisi 
    Dünyanın gereksiniminin olduğu değerler; akla uygun davranışların toplamı ile hoşgörü olmalı ve insan toplumunun aile bireylerinin birbirine bağlılığının gereğine inanılmalıdır. Bu ortak bağlılığı hoş kılan ise modern buluşların hızla çoğalmış olmasıdır. İnsanın komşusuna güleryüzlü davranabilmesi için tamamen dünya ile ilgili olan kurallar bütün önceki yıllara oranla günümüzde daha da geçerli hale gelmiştir. Düşüncelerimizi bizi karanlığa iten hurafelere değil, böyle insani değerlere doğru yönlendirmeliyiz. Genel sıkıntılarımızın zekamızın bir oyunu olarak ortaya çıktığını bilmeliyiz. Ama aptalca yaklaşımlarla sıkıntılardan kurtulunabileceğini sanmak yanılgı olur. "Ancak ilerlemeye açık ve bilgece bir zekanın insanlığa mutlu bir dünyanın kapılarını açacağı doğrudur."

     

     

    DİN ÜSTÜNE
    David Hume
    İmge Kitabevi Yayınları 
    Üstün Varlığın bilgisine erişebilmek ve doğanın görünür işlerinden, öylesine yüksek bir bilgi olarak, onun ulu Yaratıcısını çıkarsama yeteneğiyle donatılmış olmak, insan aklı için ne soylu bir ayrıcalıktır! Fakat bir de madalyonun tersini çevirin. Çoğu ulusları ve çoğu çağları araştırın. Uygulamada dünyaya egemen olan dinsel ilkeleri inceleyin. Bunların, hasta insanların rüyalarından başka bir şey olduklarına pek inanamazsınız; ya da belki, bunları, kendini "akıllı" sıfatıyla onurlandıran bir varlığın ciddi, kesin dogmatik bildirimleri olmak yerine, daha çok, insan kılığına girmiş maymunların saçma sapan oyunları sayarsınız... Lafa gelince, insanların söylediklerini dinleyin: kendi dinsel inançları kadar kesin bir şey yoktur. Yaşamlarını inceleyin; bunlara en küçük bir inanç beslediklerini düşünemezsiniz bile.

     

     

    TANRILARI NASIL YARATTIK,
    TANRILARIN ÖLÜMÜ!

    Abdullah Rıza Ergüven
    Berfin Yayınları / Araştırma-İnceleme Dizisi 
    Dinler yakıtını bitirdi mi ölür. Bütün dinler ergeç ölecek... Neden? Çünkü yakıtı bitmek zorunda! Eskiçağ Anadolu dinlerinden, örneğin Hitit dininden ne kaldı şimdi? Hani Sumerlerin dini? Hem öyle bir değil, 150 tanrı vardı!... "Dinin de yakıtı mı olur?" demeyin! Din yapısını örerken, birtakım kurgular, imgeler, varsamalar kullanır... Kullanan da insan! Hem kullanır, hem yapar; ondan sonra da bu "Allah" der, bu "Tanrı" der! Hiçbiri gerçekler üzerine kurulmamıştır. Peki, öyle de niçin kurulup yaratılmıştır? Uzun tartışmalara girişmeden özetle yanıtlayayım: Din, insanın korkusu, çıkarı, onmazlığı üzerine kurulmuştur. İnsan başarısızlığı karşısında, onmasızlıklarında tanrıları aramayıp; kendine güvenseydi, sayıları 300 milyonu aşkın düzmece tanrıların hiçbiri, kafalara çivilenmeyecekti!

     

     

    EVRENBİLİM VE TANRI KAVRAMI
    Abdullah Rıza Ergüven
    Berfin Yayınları / Araştırma-İnceleme Dizisi 
    Yeni bir evren kuramı doğru mu? Verilen örnekler, nesnel kanıtlar kuramsal açıklamalar bunu gösteriyor. Şöyle diyor Ergüven: "... Uzayda her yana yaygın, görünmeyen enerji özdekleri vardır. Bunlar, evrenin özdek yitimini karşılar, zamanla bilinen özdeğe dönüşür. Evrensel boyutta sürekli bir özdek oluşumu vardır. Özdeğin nereden geldiğini sormaya gerek yok artık!..."

     

     

    GÖKSEL DİNLERDE İNSAN,
    "AMAÇ ARACI KUTSAR"

    Abdullah Rıza Ergüven
    Berfin Yayınları / Araştırma-İnceleme Dizisi 
    Göksel dinlerde insan; insan değil, kuldur. Yalvaçlar (Peygamberler), İncil'de olsun, Kur'an'da olsun çoban konumunda; İnsanlar ise koyundur. Ve koyunun kaval dinlediği gibi Papaz'ı, İmam'ı dinlemekle koşullu. Eleştiremez, yeremez, soru soramaz. "Bilinçlenmesin, dinlesin! Öğrenmesin, ezberlesin!" isterler. Günah virüsü şırınga ederler. Gözün zinası, dilin, yüreğin, zinası vardır. Ellerin, ayakların zinası da cabası. İnsana kendini, özbenliğini yokumsatır. Beyni, elleri, ayakları kötürüm. Çağdaş atılımlara kalkışamaz. Onurlu, mutlu bir yaşam yoluna koyulamaz. Dinsel bağnazlığın anaforunda dönenir, karanlık evreninden ayrılamaz. Güneşlenme, bilinçlenme haramdır. Kişilik, bilinçlilik öğesini yitirmiştir, erkek kadın eşitliği yadsınır. Bağnaz, aymaz, yobaz triosu türetilmiştir. Us ve bilime değer vermezler. İsterler ki; bağnazlık, aymazlık, yobazlık, ulus bilincine, bilime egemen olsun. Yalvaçları dinlersek takke düşer, kel görünür. İsa: "Ben İsrailoğullarının yitik koyunarından başkasına gönderilmedim" der. Muhammed: "Yalnızca kentlerin anası Mekke ve çevresi halkı için gönderildim" der. Arapça Rabbçedir. Cennet sakinleri Arapça konuşur. Hurriler, bülbül gibi Arapça şakır. Eğer bir Yalvaç da Türk oymağından çıksaydı; Türkçe Rabbçe olacaktı. Cennet sakinleri Türkçe konuşacaktı. Huriler, bülbül gibi Türkçe cıvıldaşacaklardı.

     

     

    GEZGİN İLE GÖLGESİ
    Friedrich Wilhelm Nietzsche
    Broy Yayınları / Deneme-İnceleme-Eleştiri Dizisi 
    "Ben, ne yazık ki, vücut ve ruh değil, üçüncü bir şeyim. (...) Ben insan değilim, bir dinamitim." diyen Nietzsche, dünyadaki varlığının anlamını böyle niteledikten sonra, konumunu şu sözlerle belirliyor: "Ben hayatı kaybetmenin çok kez kıyısına yaklaştığım için hayat hakkında daha çok bilirim." Dünya tarihinin kendisiyle ikiye bölündüğünü öne sürecek kadar yukardan konuşan filozof, peygamberliğini ilan ettiği doğrultusundaki muhtemel bir suçlama için de hazırlıklıdır: "Dinler ayak takımı meselelerdir." Ona göre insanı ayakta tutan biricik edim sanattır: "Sanat, varsa yoksa sanat -sanatımız var ki hakikat bizi mahvetmiyor." Kendisinden çok sonra "Alman ırkçılığı ve faşizminin esin kaynağı olduğu" yönündeki önyargılar karşısında şu sözü anlamlıdır: "Goethe, saygı duyduğum son Alman'dır..."

     

     

    BİLİM VE İMAN,
    BİR YANILSAMANIN GELECEĞİ
     

    Sigmund Freud
    Kaynak Yayınları / Turan Dursun ve Aydınlanma Dizisi 

    Bilimsel ruhun dünyasal konular karşısında belirli bir tavrı vardır; dinsel konular karşısında ise bir an durur, tereddüt eder, ama sonuçta bu konuda da eşiği aşar. Bu süreçte hiç duraklama yoktur; bilginin hazineleri ne kadar çok sayıda insana ulaşabilirse dinsel inançtan ayrılma o kadar yaygın olmakta, ilk önce dinin en modası geçmiş ve tartışma götürür uzantıları, ama sonra temel önermeleri de terkedilmektedir. Yanlızca Dayton'da 'maymun davası' açan amerikalılar, bu konuda tutarlı olduklarını ortaya koymuşlardır... Uzun vadede hiçbir şey mantık ve deneyime karşı koyamaz ve dinin bu ikisiyle olan çelişkisi de çok açık seçiktir... Biz bilimsel çalışma yoluyla dünya gerçeği hakkında, sayesinde gücümüzü arttırabileceğimiz ve yaşamımızı düzenleyebileceğimiz bazı bilgiler kazanılmasının mümkün olduğuna inanıyoruz... Hayır, bizim bilimimiz yanılsama değildir. Ama bilimin bize veremediğini başka bir yerden alabileceğimizi sanmak, yanılsamanın ta kendisi olacaktır!

     

     

    TANRI VARSAYIMI ÜZERİNE
    Tanju Ertunç
    Logos Yayınlar
    Tanju Ertunç, bu kitabında "bir Tanrı varlığının" zorunlu olup olmadığı konusunu, bilim ve felsefe düzleminde ele alıyor... "Kutsal kitaplara olan inancı tabu olmaktan çıkartan yürekli yazarların çabaları öyle bir dirençle karşılaştırmıştır ki, aslında Tanrı'nın varlığının da şüpheli olduğunu söylemeye sıra gelememiştir. Bu konuda benden çok söyleyecek şeyi olanlar, en temeldeki 'Tanrı var mı?' sorusunu ertelemişlerdir. Oysa o sorunun cevabı birçok başka tartışmayı da anlamsız kılacaktır ya da başka bir açıdan düşünmeyi zorunlu kılacaktır. Düşünsenize, eğer bir Tanrı olmadığı konusunda aynı kanaatleri paylaşıyor olsaydık, cenaze namazlarına kadınların katılmasına gerek olup olmadığını değil, erkeklerin katılmasına gerek olup olmadığını tartışırdık."... Kitapta ele alınan bazı konu başlıkları şunlardır: Tanrıcılık ya da İdeolojilerin Sonu; Nedenlerin Nedeni; Bir Varmış Bir Yokmuş; Determinizm veya Belirsizlik; Dekart ve Tanrı; Ruh Yani Esinti, İlk Biricik Babamız; Canlının Kutsallığı; Düzensizlikteki Tek Düzen; Kromozomlar Üzerine; Yaratıcılık; Sezgi; Rastlantının Gücü; Birkaç Karşı Çıkış; Bertrand Russel'ın Kanıtları; Üç Deney ve Tanrı; Kuantumun Tanrısızlığı; Evrenin Kuralları.

     

     

    BİLİM VE ŞARLATANLIK
    Hüseyin Batuhan
    Bulut Yayınları / Felsefe Dizisi 
    Bu kitap, insanları inanma konusunda daha bir titiz, güç beğenir kılmayı, onlarda bir tür "inanma sorumluluğu" bilinci uyandırmayı amaçlıyor. Eric von Daniken gibi en inanılmaz fikirleri üreten sahtekarları, "zakkumcu doktor" gibi en işe yaramaz teknolojileri geliştiren şarlatanları besleyen aptallığın "anatomisine" girişiyor. Ve, rasyonel düşünmenin olmazsa olmaz koşulu "bilimsel şüphe" ile bir türlü tanışamayan toplumumuzda, başta felsefe öğretmenleri olmak üzere bütün öğretmenlere sesleniyor...

     

    BİLİM, DİN VE EĞİTİM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
    Hüseyin Batuhan
    Yapı Kredi Yayınları / Cogito Dizisi 
    Daha önce "Bilim ve Şarlatanlık" adlı kitabını yayımladığımız Hüseyin Batuhan, bu kez "çağdaş uygarlık"tan giderek uzaklaşan bir Türkiye'de çok tartışılan konulara parmak basıyor. Batuhan, bilime karşı ilgisizlik, belletme sistemine dayanan eğitim, Kuran kursları, İmam Hatip Liseleri ve yobazlığın dindarlığın yerini almasından yola çıkarak karanlığa giden güzergahı irdeliyor... Bilim, Din ve Eğitim Üzerine Düşünceler"in yeni yazılarla genişletilmiş bu baskısı, bilimden, aydınlanmadan yana herkes için daha güçlü bir el kitabı olacak.

     

    KARANLIK BİR DÜNYADA BİLİMİN MUM IŞIĞI 

    Carl Sagan
    Tübitak Yayınları / Popüler Bilim Kitapları

    Pek az sayıda bilim adamı, bilimin merak, heyecan ve coşkusunu geniş kitlelere aktarmada Carl Sagan kadar başarılı olabilmiştir. Pulitzer Ödülü'ne sahip Sagan'ın milyonların düş gücünü yakalama ve zor kavramları anlaşılır bir biçimde aktarabilme yetisi okurlar açısından gerçek bir kazanımdır. Akıldışılığın ve batıl inançların egemen olacağı yeni bir Karanlık Çağ'ın eşiğinde olup olmadığımız sorusu Karanlık Bir Dünya Bilimin Mum Işığı'nın çıkış noktası. Kitapta bir yandan bilimsel çalışmalara neden kara çalındığı sorgulanırken, bir yandan da uzaylılarca kaçırılma, "bağlantı kurma" ve şifacılık gibi konuların içyüzü gözler önüne seriliyor. Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı, Sagan'ın bilimle bir ömür boyu süren gönül ilişkisini bir bildirgesi sayılabilir.

     

     

    NASIL MÜSLÜMAN OLDUK?
    Türklerin Müslümanlaştırılmasının Resmi Olmayan Tarihi
    Erdoğan Aydın
    Cumhuriyet Kitapları 
    Nasıl müslüman olduğumuzu genellikle sormadık kendimize. Çünkü "din ve hidayet aşkıyla", kendiliğinden İslamiyeti benimsediğimiz yolunda koşullandırılmıştık... Oysa doğruyu aradığımızda, Müslümanlaştırılma tarihimizin, insanı irkilten bir vahşet süreci olduğu soğuk gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Resmi ve geleneksel söylem ise bu gerçeği ısrarla gizlemeye çalışıyor... Bu sorunun aydınlığa kavuşturulması, şeriatçılığın temel toplumsal güçlerden biri olduğu günümüz Türkiye'sinde her zamankinden büyük bir önem taşımaktadır... Bugünü anlamak ve demokratik bir Türkiye yaratabilmek için doğru bir tarih bilincine sahip olmamız gerektiğinden hareketle Erdoğan Aydın, bu kitabında, Türklerin Müslümanlaştırılmasının dramatik öyküsünü ve bunun toplumumuza etkilerini gün ışığına çıkarıyor.

     

     

    DİN SAVAŞLARI
    Türklerin Fatma Mansur Coşar
    Büke Yayınları / Araştırma Dizisi 
    Batı'nın göreli uzun tarihinde, tektanrıcılığın meşruluğunu Vahiy'den alması ve bu meşruluğu dayatmak için geliştirdiği dogma ya da doktrin, Pirenne ve Russel'ın dedikleri gibi, anında karşı dogmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu karşı dogmalara, sapkınlık, zındıklık (heresy) adı verilmiştir. Böylece sapkın (heretic) olarak adlandırılan ve gösterilen kişi öteki'dir, katli mubah ve vaciptir. Çünkü bu öteki, kurulu düzeni tehdit ettiği gibi, son kertede öldürücü de olabilir.

     

     

    FELSEFE SORUNLARI
    Bertrand Russell
    Kabalcı Yayınevi / Felsefe Dizisi 
    "Dünyada akıl sahibi hiçbir insanın kuşku duyamayacağı kadar kesin bir bilgi var mıdır?"Russell, felsefenin her filozof tarafından ele alınan bu temel sorusu çerçevesinde gelişen bu klasik yapıtında, doğruluk ve gerçeklik sorunsalı bağlamında, doğrular ve şeyler üzerine bilgimizi, bu bilgiye ulaşma yollarını sorguluyor. Ayrıca varlık ve maddesinin doğası, idealizm, tümdengelim, felsefi bilginin değeri ve sınırları üzerine görüşlerini de incelikli bir biçimde sunuyor.

     

    KUR'AN VE DİN
    İslamiyet Gerçeği 1
     

    Erdoğan Aydın
    Cumhuriyet Kitapları 

    Bugüne kadar en çok okunmuş, ezberlenmiş, uğrunda en çok kan akıtılmış, toplumsal kültürleri ve tarihin biçimlenişini en çok etkilemiş olan kitaplar, hiç kuşkusuz Tevrat, İncil ve Kur'an'dır. Buna rağmen onların koşullanma ve korkulardan uzak, gerçekten anlaşılarak okunduğunu söylemek olanaksızdır... İslamiyet Gerçeği, tarihsel oluşumu kaynakları, biçim ve içeriğiyle Kur'an'ın analizini yaparak, işte bu ihtiyacı karşılamaktadır. Diğer ciltleriyle birlikte bu kitap, Kur'an'ın, bilimsel ve toplumcu açıdan Türkçe'de yapılmış en bütünlüklü yorumu örneğini oluşturmaktadır... Server Tanilli'nin ifadesiyle, "ciddi bir araştırmacı ve put kırıcı bir kalem" olan Erdoğan Aydın'ın bu kitabı, "yalnız yararlanılan değil, gözleri açan bir eser"dir aynı zamanda.
    İSLAMİYET VE BİLİM
    İslamiyet Gerçeği 2
     

    Erdoğan Aydın
    Cumhuriyet Kitapları 

    İslam tarihinde dinin bilimle çatışma örnekleri Batı ile kıyaslanmayacak kadar sınırlıdır. Bu durum, diğer dinlerden ayrımla İslamiyet'in bilimle örtüştüğü iddialarına gerekçe yapılmımştır. Bununla da yetinilmemiş, Kur'an deyişleri ile bilisel bulguların uyuştuğuna ilişkin yaygın iddialar geliştirilmiştir... Peki ama İslamiyet'in, bilimin felsefesi ve bulgularıyla örtüştüğü iddiasının doğruluk payı var mıdır gerçekten?... Bu kitap, söz konusu iddiaların, hem felsefi ve tarihsel düzlemde bütünüyle temelsiz olduğunu, hem de bilimsel bulgularla Kur'an'ın yargıları arasında tam bir karşıtlık olduğunu tek tek göstermektedir.

     

    İSLAMİYETTE AHLAK VE KADIN
    İslamiyet Gerçeği 3

    Erdoğan Aydın
    Cumhuriyet Kitapları 
    Dinsel ideoloji, kendisini en çok ahlak alanında güçlü zannetmekte ve insanlığa en olumlu ahlaki çerçeveyi kendisinin verebildiğini düşünmektedir. Dahası yaşanan ahlaki erozyonun dinden uzaklaşmaktan kaynaklandığını ve ahlakın dinden ayrı korunamayacağını iddia etmektedir... Peki ama bu yargıların doğruluk payı var mıdır gerçekten?... Bu kitap, dinin ahlak alanına ilişkin iddialarının ne yazık ki gerçek dışı olduğunu ortaya koymaktadır. Ahlakın ne olup olmadığı temelinde kapsamlı bir sorgulama yapan bu kitap, Şeriat ahlakının, gerçekte 7. yüzyıl Arap toplumunun değerleriyle örtüştüğünü ve çağdaş ahlaki değerler karşısında çok geri ve savunulamaz olduğunu göstermektedir.

     

     

    İSLAMİYETİN EKONOMİ POLİTİĞİ
    İslamiyet Gerçeği 4
     

    Erdoğan Aydın
    Cumhuriyet Kitapları 

    Kapitalist sistemin toplumumuza yaşattığı bu ağır sorunlar ortamında, İslamiyet'in 'adil', 'fakiri gözeten', 'ekonomik bunalımlar üretmeyen', 'emeği yücelten' bir sistem öngördüğü, dolayısıyla yaşanagelen bunalıma karşı en uygun seçeneğin Şeriat olduğu fikri, son on yılların en çok yinelenen iddiası oldu... Peki ama İslamiyet'in adil ve dahası günümüz koşullarında uygulanabilir bir sistem önerdiği iddiası doğru mudur gerçekten?... Kur'an ayetleri ve Şeriat deneylerinden hareketle İslamiyet'in ekonomi politiğinin kapsamlı bir fotoğrafını çıkaran bu kitap, bu iddiaların bütünüyle mesnetsiz olduğunu göstermektedir.

     

     

    İSLAMCILIK VE DİN POLİTİKALARI
    Erdoğan Aydın
    Gendaş Kültür / Araştırma-İnceleme Dizisi 
    İslamcılığın geriletildiği bir Türkiye'de önem ve güncelliği azalmış gibi görünen din ve siyaset ilişkileri, 11 Eylül sonrasında, dünya çapında temel bir önem kazanmış bulunmaktadır. Diğer yandan Cumhuriyet'in 80. yılında hala niye demokratikleşemediğimizin nedenlerini aradığımızda, İslamcılık ve devletin din politikalarının temel sorumluluğu ile karşılaşıyoruz. Dolayısıyla Türkiye açısından sorun, konjoktürel değil yapısal olup, her aydının, konunun temel ayrıntılarına ilişkin donanımlı olmasını zorunlu kılmaktadır. Bu kitabında Erdoğan Aydın, konunun uzmanlarından biri olarak siyasal İslam ve İslamcı harekete, devletin din politikalarına ve Anadolu'nun ezilen kimliği Aleviliğe ilişkin kapsamlı açılımlar sunmaktadır... Yaşanan olaylar ve tartışmalardan hareketle yapılan bu açılımları özgün kılan yan, İslamcı ve liberal yaklaşımlardan olduğu kadar, toplumun kontrolü amacıyla biçimlenen mevcut otoriter laiklik anlayışından da temelli bir farklılığa sahip olmalıdır.

     

     

    MİLLİYETÇİLİK TÜRKİYE'NİN ÇIKMAZI
    Erdoğan Aydın
    Gendaş Kültür / Araştırma-İnceleme Dizisi 
    Temel hak ve özgürlükleri kendi "kutsal" egemenliğine karşı risk olarak gören, kendi halkına her an "davulcuya" kaçabilecek "kız" muamelesi reva gören bir devlet geleneği ile karşı karşıyayız. bu gelenekten dolayı, gerçek bir demokrasi, Cumhuriyet'in 80. yılında bile hala mümkün olamamaktadır... Yazara göre yaygın kanının aksine milliyetçilik, (ulusal esaret gibi özel koşullar hariç) gerçekte olumlu bir değer oluşturmamaktadır. Aksine içte halkın hak ve özgürlüklerine, dışta ise evrensel hukuka karşı yabancılaştırıcı bir işleve sahiptir Milliyetçiliğin bu niteliği, mevcut çıkar ilişkilerini korumaya yönelik temel bir ideolojik araç olarak kullanılmasını da olanaklı kılar... Milliyetçiliğin ideolojik yorumu karşısında sağlam bir duruş edinilemediği müddetçe, yurtsever ve demokrat olmanın olanaksızlığından hareketle Erdoğan Aydın, bu kitabında, devlet-toplum ilişkilerini, çarpıtılmış "milli çıkar" ve tarih anlayışını sorgulamakta, milliyetçiliğe karşı toplumcu bir bakış açısı oluşturmaktadır.

     

     

    TEHLİKELİ DÜŞÜNCELER
    Bedrettin Şimşek
    Cinius Yayınları / Roman 
    Türkiye'de aydınlanma edebiyatının öncülerinden Bedrettin Şimşek'in yeni kitabı. Yazarın "Bir Tanrıtanımaz'la Din Adamının Tartışması" kitabını okuyup beğenenlerin ilgisini çekecek bir kitap.

     

    Hume
    Örsan K. Öymen
    Say Yayınları / Fikir Mimarları Dizisi 
    İnsanın anlama yetisinin sınırları nedir? Nedensellik ilkesi zihinde nasıl oluşur? Tanrının varlığı, nitelikleri ve ruhun ölümsüzlüğü bilinebilir mi? Din kitaplarında öne sürülen mucizeler gerçekten olmuş mu? İntihar ahlaken doğru mudur? Benlik bir kurgu mudur? Eylem ve seçimlerimizin temelinde akıl mı yoksa duygu mu yatar? Toplumsal barış ve adalet nasıl sağlanır? Felsefe tarihinin en önde gelen filozoflarından birisi olan David Hume'un bu sorulara verdiği yanıtlar büyük sarsıntılara yol açmış, insanın düşünsel macerasında geri dönüşü olmayan devrimci ve radikal bir açılıma neden olmuştur. Örsan K. Öymen'in hazırladığı bu kitabın basılması, anlamlı ve önemli bir gelişme niteliği taşımakta, Hume'un ortaya attığı kuramların yeniden tartışılması için önemli bir fırsat oluşturmaktadır.

    Ateizmi Anlamak
    Aydın Türk
    Propaganda Yayınları / Araştırma 
    Bu eser, Türkiye düşünce dünyasında bir ilk. Ünlü bir kaç yabancı yazarın çevirisiyle İslam'daki çelişkileri sıralayan bir kaç eseri saymazsak, dinlerden bağımsız ve dinlerin ötesinde, ateizmin bir düşünce olarak anlatıldığı ve savunulduğu ilk kitap bu ülkemizde. Bu kitap, bu sitenin (bilimvedin.net) sahibinin yazdığı bir kitaptır. Ateizmi her yönüyle, kuramsal, politik ve gündelik yaşamdaki yansımalarıyla birlikte işlemektedir. Kitabı edinme seçenekleri için:http://bilimvedin.net/kitap_siparisi/siparis.php Kitap için yayınevine bağışta bulunabilirsiniz. Tüm gelirler ateist kampanyalar için harcanacaktır.